09.01.2019

4 Dakikalık Okuma Süresi

Girişimcilerin daha az vergi ödemesini sağlayacak 8 yöntem

Son dönemde, bireysel girişimlerin ve ortaklaşa kurulan tüzel girişimlerin sayısındaki artış bazı temel sorunları beraberinde getirmektedir. Bunların başındaysa işletmeler açısından vergi yükü gelmektedir. Peki bu yükü hafifletmek mümkün mü?

Altını kalın çizgilerle çizmek gerekirse vergi kaçırmak ile vergiden kaçınmak kesinlikle farklı sonuçları doğurmaktadır. Vergi kaçırmak, kanunların tamamına veya bir kısmına uymamak anlamına gelirken cezası ise ağır para cezalarından başlayıp hapis cezasına uzanan bir süreci içermektedir.

Vergiden kaçınmak ise, tamamen hukuk kuralları ve vergi kanunları içerisinde kalıp, kanunun uygun maddelerini işletmemiz lehine çevirmektir. Bu yöntem daha çok “verginin planlanması” veya “verginin ertelenmesi” tabirleriyle anlatılabilmektedir.

Bu yazımızda detaya çok girmeden, işletmelerin kanuni çerçeveler içerisinde nasıl daha az vergi ödeyebileceklerini anlatacağım.

 

Girişimcilerin yararlanabileceği vergi istisnaları neler?

 

1- Kanunlarca uygulanan muafiyet ve istisnalardan faydalanmak:

Örnek 1: Son dönemlerde en çok bilinen istisna 29 yaş altı genç girişimci istisnasıdır. Girişimci 75.000 TL’ye kadar olan kazancını Gelir Vergisi’nden istisna tutabilmektedir.

Örnek 2:Türkiye’de faaliyeti olmayan şirketlere yapılacak olan yazılım, tasarım, mimarlık hizmetleri kanunda belirtilen şartları taşımak kaydıyla %50 kurumlar vergisinden istisnasıdır.

 

2- İndirilecek giderlerin tespitini çok iyi yapmak ve Kanunen Kabul edilmeyen giderlerin neler olduğunu belirlemek:

Örnek: Vergiye tabi matrahı bulurken indirilebilecek olan giderler gerek Kurumlar Vergisi Kanunu’nda gerekse Gelir Vergisi Kanunu’nda açıkça belirtilmiştir. Kanunlar nispetinde işin devam ettirilebilmesi için yapılacak giderlerin tespitini doğru yapmak, herhangi bir inceleme esnasında defter ve belgelerde hatalı indirimlerden kaçınmak işletme için önem arz etmektedir.

 

3- Duran varlıkların yani; işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve maddi olmayan duran varlıklar şeklindeki vb. iktisadi değerlerin amortismanlarını azalan bakiyeler (hızlandırılmış amortisman) yöntemine göre ayırmak:

Örnek: 10.000 TL’ye satın alınmış bir elektronik cihazın Amortisman süresinin 5 yıl olduğunu varsayalım.

Azalan bakiyeler yöntemine göre amortisman ayırırsak;

100/5= Yıllık %20 oranına göre 1.Yıl 4.000 TL (%20*2) 2.Yıl 2.400 TL 3.Yıl 1.440 TL 4.Yıl 864 TL 5.Yıl 1.296 TL (Son kalan bedel)

Normal amortisman yöntemine göre amortisman ayırırsak;

100/5= Yıllık %20 oranına göre 1.Yıl 2.000 TL 2.Yıl 2.000 TL 3.Yıl 2.000 TL 4.Yıl 2.000 TL 5.Yıl 2.000 TL

Görüldüğü üzere Azalan bakiyeler yönteminde ilk yılda ayırdığımız tutarla normal amortisman yöntemine göre ayırdığımız tutar arasında iki katı bir fark oluşmaktadır. Bu fark ödeyeceğimiz vergiyi doğal olarak azaltacaktır.

 

4- Stok maliyeti,fire vb. kalemleri doğru tespit etmek:

Fiyatlar genel düzeyi, kâr hesaplamaları, yönetim stratejileri ve benzeri politikalara göre işletmeler ilk giren ilk çıkar veya ortalama maliyet yöntemlerini seçebilir, firelerini tam hesaplayarak doğru maliyeti bulabilirler. Doğru maliyeti bulmaksa fazladan ödenecek vergiyi dengeleyecektir.

 

5- Serbest bölge, Teknokent gibi mecralarda bulunmak:

Türkiyenin özellikle yazılım,kodlama,bilişim,robot ve teknoloji alanlarında ivmelenmesi yeni üretim alanlarının ve toplanma bölgelerinin doğmasına neden olmuştur. Bunların başında Teknokentler gelmektedir. Teknokentlerde (kanuna ve uygulama alanlarına göre) gelir vergisi,kurumlar vergisi ve KDV’den bir takım istisnalar olduğunu biliyoruz. Keza serbest bölgelerde de aynı istisnalar yine kanunları uyarınca bulunmaktadır.

 

6- Kâr/Zarar hesaplamalarının yapılacağı dönemlerde hizmetin ertelenmesi:

Bu yöntem her ne kadar özellikle perakende satış yapanlar, seri toptan satış yapanlar veya sürekli hizmet veren işletmeler için mümkün olmasa da dönemsel olarak uygulayabilecek işletmeler için güzel bir erteleme yöntemi olabilir.

Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellefleri için elde ettikleri kâr üzerinden alınan verginin beyannamesi;

  • Mayıs ayı (Ocak-Şubat-Mart) dönemi
  • Ağustos ayı (Nisan-Mayıs-Haziran) dönemi
  • Kasım ayı (Temmuz-Ağustos-Eylül) dönemi
  • Şubat ayı (Ekim-Kasım-Aralık) dönemi şeklinde verilmektedir.
  • Örnek: Mart ayında teslim edilecek mal veya hizmet nisan ayında teslim edilirse muhtemel edilecek kârın vergisi bir sonraki döneme intikal edecektir.

    *Önemli not:Bu maddede “Vergiyi doğuran olay” , “tahakkuk” , “tahsilat” gibi kanunda özellikle geçen maddeler önem arz etmektedir. Mal veya hizmetin teslim edilmesinden sonra yasal süresinde fatura kesilmelidir. *

     

    7- Nakit sermaye artırımı yapmak:

    İşletmelerin güçlü sermaye yapısına kavuşmaları, borç almak veya 3.kişilerden kaynak kullanımı yapmak yerine özkaynak kullanımını hedefleyen bu teşvik neticesinde işletmeler vergi yüklerini azaltabilirler.

    Örnek: 1 Ocak tarihi itibariyle 1.000.000 TL (Bir Milyon) nakit sermaye artırımı yapan işletme aşağıdaki formülü uygulamak suretiyle Kurumlar Vergisi’nden indirim yapabilir. Art.Serm. X TCMB Faiz Or. X Süre X İndirim Oranı 1.000.000 X 0,16 (yaklaşık) X 1 X %50 = 80.000 80.000 TL Kurumlar vergisinden indirim yapıldığında %22 kurumlar vergisi oranına göre işletmeye hatırı sayılı bir katkı yapacaktır.

     

    8- Demirbaş Satış Kârlarının Fona aktarılması:

    Son olarak bahsedeceğimiz vergi avantajı ise işletmelerin genel olarak büyük sıkıntılar yaşadığı Duran Varlıklarının satışından elde ettikleri kâr ile ilgili olacaktır. İşletmeler kullandıkları cihaz, makine,otomobil vb. duran varlıklarını amortisman süreleri bitişinde yapacakları satışlarda çok fazla kâr ediyor gibi gözükmektedirler. Bu yöntemle elde edilecek kâr fon hesabında tutulacağından o yılın kazancına eklenmeyecek ve işletmeye nefes aldıracaktır.

    Örnek: 250.000 TL bedelle satın alınmış bir cihazın 5 yıl sonra satıldığını ve faydalı ömrünü bitirmiş olmasına rağmen 2.el satışında bir tutar elde edileceğini bunun da yaklaşık 75.000 TL olacağını düşünelim. Bu tutar normal şartlarda kurum kazancına ilave edilseydi %22 vergi hesaplamak suretiyle 16.500 TL vergi ödenmek durumunda kalınacaktı.

    Ancak 16.500 TL yeni alınacak demirbaşın amortismanından düşülmesi suretiyle işletme bu vergi yükünden de kurtulmuş olacaktır.

    Diğer vergi avantajlarının da neler olduğundan kısaca bahsedecek olursak; * Aktife kayıtlı gayrimenkulun 2 yıl sonraki satışları %50 istisnaya tabi tutulabilir, * Şüpheli hale gelmiş ticari alacaklar için karşılık ayrılabilir, * Leasing,kiralama vb. anlaşmalar yapılabilir veya sat-geri kirala yöntemleri kullanılabilir, * İmalatçı şirketlerin birleşmeleriyle ortaya çıkacak kazançlar da 3 yıl boyunca %75 oranında Kurumlar Vergisi’nden istisna tutulabilir.

    İnternet sitemizde yer alan içerikler genel bilgilendirme amaçlıdır ve tavsiye niteliği taşımamaktadır. Konu hakkında kişiselleştirilmiş tavsiyeler için bir uzmana danışmanız gerekmektedir. Sunulan bilgilerin doğruluğu, eksiksizliği ve güncelliği tarafımızca garanti edilmemektedir. Mikrogrup, bu bilgilerin kullanımı sonucunda doğabilecek herhangi bir zarardan sorumlu tutulamaz.

    Detaylı yasal uyarılar için lütfen buraya tıklayınız.

    İlgili İçerikler

    Yeni Bloglardan Haberdar Ol

    Paraşüt e-bültene abone olun. Bu sayede yeni içerikleri kaçırmayın.
    Sizi haberdar edelim.

    Blog bülten aboneliği kapsamında işlenecek kişisel verileriniz ile ilgili detaylı bilgiye Aydınlatma Metnini okudum.

    Tarafıma blog bültenlerinin gönderilebilmesi için Açık Rıza Metni kapsamında, e-posta adresimin yurt dışına aktarılmasına onay veriyorum.

    Ticari elektronik ileti gönderimi için Açık Rıza Metni kapsamında, e-posta adresimin yurt dışına aktarılmasına onay veriyorum.

    Paraşüt ön muhasebe kampanyası

    Yüzleri güldüren fırsatlar Paraşüt’te, ön muhasebe ve e-fatura çözümleri tek adreste!

    e-Faturaya uygun fiyatlı e-kontör avantajı ve hesaplı çözümler ile geçin.