
Ülkemizde, şahıs şirketi denildiğinde genellikle tek kişi (gerçek kişi) işletmesi anlaşılmaktadır. Ancak tek kişi (gerçek kişi) işletmesi, esas itibariyle şahıs şirketi olmamakla beraber bu yazımızda şahıs şirketi terimi ile tek kişi (gerçek kişi) işletmesini değil, kolektif, adi komandit ve adi şirketleri işaret ediyor olacağız.
Şahıs Şirketi Nedir?
Şahıs şirketleri tüzel kişiliğe sahip ve ortakların şirket borçlarına karşı sınırsız sorumlu olduğu şirketlerdir. Ortakların birbirlerini iyi tanıması ve birbirlerine güvenmeleri gerekmektedir. Şahıs şirketleri TTK'ya göre Kolektif şirket ve Komandit şirket olarak ikiye ayrılmakla beraber, ticari hayatta fazla tercih edilmeyen ortaklık tipleri olarak yer almaktadırlar. Bununla birlikte Borçlar Kanunu’nda düzenlenmekte olan adi şirketler de yine şahıs şirketleri grubuna dahildir. Ayrıldıkları nokta ise kolektif şirket ve komandit şirket kuruluş işlemleri tescil ve ilana tabi iken, adi şirketler için böyle bir zorunluluğunun olmamasıdır. Adi şirket kuruluşları şekle tabi tutulmamıştır. Ortaklar yazılı olarak sözleşme düzenleyebilecekleri gibi sözlü olarak da aralarında anlaşarak adi şirket kurabilmektedirler. Ayrıca adi şirketler Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş olması sebebi ile Borçlar Kanunu’na göre faaliyet göstermek durumundadırlar.
Kurulum süreçleri sermaye şirketlerinin kurulumuna nazaran daha kolay ve daha az masraflı olsa da TTK’da yer alan kolektif ve komandit şirket tipleri barındırdıkları riskler ve ortakların kişiliklerinin ön planda olması sebebi ile ticari hayatta fazla tercih edilmemektedirler.
Tahsilatlarınızı Hızlandırın.
Adi Ortaklık Nedir?
Adi ortaklık ise yine benzer şekilde ortakların kişiliklerinin ön planda olduğu bir ortaklık tipi olup, ayrı bir tüzel kişiliği olmaması sebebi ile sahibinden ayrı bir varlığı olmayan şirketlerdir. Adi ortaklık ticari hayatta daha çok ortak girişim projeleri için kullanılmaktadır. Adi ortaklığı en basit ortaklık ve kurulan şirketi ise en basit şirket modeli olarak nitelendirmek mümkündür. Adi ortaklığa ait mal varlıkları üzerinde ortaklarının müşterek mülkiyeti vardır. Şirketle ve şirketin malvarlığı ile ilgili hukuki eylem ve işlemlerde tüm ortaklar birlikte hareket etmek zorundadırlar. Sermaye olarak getirilen her şey üzerinde iştirak halinde mülkiyet söz konusudur. Her ortak belli bir oranda katılmakta ve kendi payı üzerinde tasarruf hakkı bulunmamaktadır. Benzer şekilde adi ortaklığın kendi adına davacı veya davalı olması mümkün değildir. Ortaklık aleyhine açılmak istenen davalar tüm ortaklar aleyhine, ortaklık lehine açılacak davalar da tüm ortakların katılımı ile açıldığı takdirde geçerli olacaktır. Diğer taraftan, ticari faaliyet gerçekleştirebilmek ve fatura kesebilmek için adi ortaklık ortaklarının vergi dairesine başvuruda bulunup, vergi numarası almaları gerekmektedir.
Şahıs Ortaklığı Mı Adi Ortaklık Mı?
Adi ortaklık kuruluş işlemlerinin herhangi bir şarta tabi olmaması, tescil ve ilana tabi olmaması sebebi ile TTK’da yer alan şahıs ortaklıklarından ziyade daha çok tercih edilen bir ortaklık tipidir. Ancak barındırdıkları riskler hemen hemen aynıdır. Adi Ortaklık daha çok geçici ortaklıklarda tercih edilmekle beraber, sürekli işlerle ilgili olarak tercih edilmemelidir.
Şahıs Ortaklıklarına İlişkin Avantajlar ve Riskli Hususlar
- Kuruluş için herhangi bir yerden izin almaya gerek yoktur
- Kuruluşları daha az masraflı ve kolaydır
- Kararlar oy birliği ile alınır
- Her ortak eşit oy hakkına sahiptir
- Emek sermaye olarak konulabilir
- En az sermaye sınırı yoktur
- Ortaklar şirket borçlarına karşı sınırsız sorumludur (komanditer ortak hariç)
- Ortaklar gerçek kişilerdir (komanditer ortak hariç)
- Ticaret unvanında ortaklardan en az birinin adının bulunması gerekir
- Ortaklar gelir vergisi mükellefidir
- Her ortak yönetim ve denetime katılır
- Genel kurul oluşturma ve belirli aralıklarla toplantı yapma mecburiyetleri bulunmamaktadır
- Ortaklığın faaliyeti ticari işletmeyle sınırlıdır
- Ortakların şirkete karşı rekabeti yasaklıdır
- Kardan yedek akçe ayırmak zorunlu değildir
- Unvanlarında bütün ortakların veya en azından bir ortağın ad ve soyadının bulunması gerekmektedir
- Ortakların birinin ölüm veya iflası şirketi sona erdirir
- Bağımsız denetime tabi değildir
- Ortak sayısının teke düşmesi halinde şahıs şirketi sona erer
- Ortağın kişisel alacaklısı, alacağını ortaktan alamamış ise şirketin feshini talep edebilir
- Sermaye paylara bölünmemiştir
Ortaklık Hukukuna Giriş yazımızı okuyun.
Yazıdaki katkılarından dolayı İpek Aşıkoğlu'na teşekkürlerimizi sunarız.