12.05.2025
6 Dakikalık Okuma Süresi
Zirai Ne Demek? Zirai Kazanç ve Vergilendirme Rehberi

Paraşüt
İçerik Yazarları
Tarım ve hayvancılıkla uğraşanların karşılaştığı en temel kavramlardan biri olan zirai kazanç, vergilendirme sürecinde de büyük önem taşır. Bu rehber niteliğindeki yazıda, “zirai faaliyet nedir?” sorusundan başlayarak, zirai faaliyetlerden elde edilen ticari kazançların beyanı, vergilendirme yöntemleri, stopaj oranları ve istisnalar gibi birçok detayı ele alacağız. İyi okumalar…
Zirai Ne Demek? Zirai Faaliyetler ve Kapsamı
O halde zirai ne demek? Bu soruyu, tarımsal üretim ve bu üretimin ekonomik boyutlarını anlamak için önemli bir başlangıç noktası olarak kabul edebiliriz. “Zirai”, tarım faaliyetleriyle doğrudan ilişkili olan her türlü faaliyeti ifade eder.
Toprağın işlenmesi, ürün yetiştirilmesi, hayvancılık yapılması, bitkisel üretim, su ürünleri yetiştiriciliği ve ormancılık gibi faaliyetlerin tümü zirai kapsamda değerlendirilir. Bu faaliyetler sadece üretimle sınırlı kalmaz. Aynı zamanda bu üretimden doğan kazançların vergilendirilmesi sürecine de yansır.
Zirai faaliyet nedir, kimler bu kapsama girer ve zirai kazanç nedir gibi soruların yanıtlarını bilmek, doğru vergilendirme süreci için de önemlidir.
Zirai Teriminin Kökeni ve Anlamı
Peki zirai nedir? Arapça kökenli bir sözcük olan zirai, kelime anlamı olarak “tarıma ilişkin” demektir. Günümüz Türkçesinde ise daha çok çiftçilik, tarımsal üretim ve hayvancılıkla ilgili işlemler için kullanılır.
Ziraat, toprağın işlenmesinden mahsul elde edilmesine, hayvanların beslenmesinden ürünlerin satışına kadar tüm üretim sürecini kapsayan geniş bir alandır. Dolayısıyla “zirai” sözcüğü de yalnızca ekim-dikim faaliyetlerini değil, tüm tarımsal yaşam döngüsünü temsil eder.
Zirai Kazanç Nedir?
“Zirai kazanç nedir?” sorusunu ise “tarımsal üretimden elde edilen gelir” olarak cevaplayabiliriz. Çiftçiler, hayvancılıkla uğraşanlar ya da su ürünleri yetiştiricileri gibi tarımsal faaliyet gerçekleştiren kişiler, bu faaliyetlerinden elde ettikleri geliri zirai kazanç olarak beyan ederler. Bu kazanç türü, Türk Vergi Sistemi’ndeki yeri itibarıyla kendi kurallarına göre vergilendirilir.
Zirai kazançlar; ürünün türüne, üretim yöntemine ve elde edilen gelirin boyutuna göre farklı usullerle vergilendirilebilir.
Zirai Kazanç ve Ticari Kazanç Arasındaki Farklar
Zirai kazanç ile ticari kazanç sıklıkla birbirine karıştırılsa da aralarında önemli farklar bulunur. Zirai kazanç, tarım ve hayvancılıkla ilgili faaliyetlerden doğan gelirleri kapsar. Ticari kazanç ise sanayi, ticaret, hizmet gibi alanlarda yapılan faaliyetlerden elde edilen gelirleri ifade eder.
Örneğin, bir kişi domates yetiştirip satıyorsa bu zirai kazanç olur. O domatesleri alıp pazarda satan kişinin kazancı ise ticari kazanç kapsamında değerlendirilir. Vergi uygulamaları da bu ayrım üzerinden şekillenir.
Zirai Faaliyet Nedir? Zirai Faaliyet Örnekleri
Zirai faaliyet, toprak ve hayvan kaynaklı üretim faaliyetlerinin tümünü kapsar. Bu faaliyetler arasında tarla tarımı, meyvecilik, seracılık, hayvancılık, arıcılık, kümes hayvancılığı, balıkçılık ve ormancılık gibi birçok farklı üretim biçimi yer alır. Türkiye’de kırsal bölgelerde yürütülen birçok ekonomik faaliyet bu kapsamda değerlendirilir.
Zirai faaliyet, sadece üretimi değil, üretim sonrası işlemleri de kapsayabilir. Örneğin ürünün depolanması veya sınıflandırılması gibi işlemler de bu kapsamda olabilir.
Zirai Ürün Nedir? Zirai Ürün Örnekleri
Peki zirai ürün nedir? En basit tanımıyla zirai ürün, tarımsal faaliyet sonucunda elde edilen her türlü bitkisel veya hayvansal üründür. Buğday, arpa, mısır, pamuk gibi tarla ürünleri; elma, üzüm, nar gibi meyveler; süt, yumurta, et gibi hayvansal ürünler zirai ürün örnekleri arasında sayılabilir. Aynı şekilde, balık, arı sütü ya da doğal olarak yetiştirilen mantarlar da zirai ürün kapsamında değerlendirilir.
Kimler Zirai Kazanç Elde Eder?
Zirai kazanç, tarımsal faaliyetlerde bulunan kişi ya da kuruluşların, bu faaliyetlerden elde ettikleri gelirleri ifade eder demiştik. Bu kazancı elde edenler arasında bireysel çiftçiler, aile işletmeleri, tarımsal üretim kooperatifleri, hayvancılık yapanlar ve su ürünleri yetiştiricileri yer alır. Bu kişilerin, faaliyetin niteliğine göre gerçek usulde ya da stopaj yoluyla vergilendirilmeleri mümkündür.
Burada önemli olan nokta, yapılan faaliyetin zirai kazanç kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğidir.
Çiftçilik Faaliyetlerinin Kapsamı
Çiftçilik faaliyetleri yalnızca toprağın işlenip ürün yetiştirilmesinden ibaret değildir. Aynı zamanda hayvancılık, bağcılık, meyvecilik, seracılık, tohumculuk, fide üretimi gibi birçok faaliyet de bu kapsamda değerlendirilir.
Ayrıca çiftçilerin ürünleri saklaması, sınıflandırması ya da doğrudan satışını gerçekleştirmesi gibi işlemler de tarımsal faaliyetler içinde sayılır. Bu nedenle çiftçilik faaliyetlerinin kapsamı oldukça geniştir ve birçok alt başlığı içinde barındırır.
Zirai Kazancın Tespit Şekilleri
Zirai kazanç, elde edilen gelirin miktarına ve üretim biçimine bağlı olarak farklı yöntemlerle tespit edilebilir. Türkiye’de temel olarak iki yöntem öne çıkar. Biri gerçek usulde vergilendirme, diğeri ise stopaj yoluyla vergilendirmedir. Hangi usulün uygulanacağı; üreticinin gelir düzeyine, faaliyet hacmine ve işletme yapısına göre belirlenir.
Zirai Kazançta Gerçek Usulde Vergilendirme
Gerçek usulde vergilendirme, zirai kazanç elde eden üreticilerin yıllık beyanname vererek gelirlerini beyan ettikleri yöntemdir. Bu yöntemde üreticinin gelir ve gider kalemleri detaylı olarak hesaplanır. Çiftçiler, vergi matrahını hesaplamak için üretimden doğan maliyetleri belgelemek zorundadır.
Genellikle daha büyük ölçekli tarım işletmeleri bu yöntemi kullanır. Gelir İdaresi Başkanlığı, her yıl belirli kriterlere göre hangi çiftçilerin bu usule tabi olacağını belirler.
Zirai Kazançta Stopaj Yoluyla Vergilendirme
Daha küçük ölçekli üreticiler için uygulanan bu yöntemde, vergi kaynağında kesilir. Üretici ürününü bir tüccara ya da kooperatife sattığında, gelir üzerinden belirli oranda stopaj kesintisi yapılır. Böylece üretici ayrı bir beyanname vermek zorunda kalmaz. Bu yöntem, vergi tahsilatını kolaylaştırırken çiftçiye de işlem kolaylığı sağlar.
Zirai Kazançlarda Vergi Mükellefiyet Durumu
Zirai kazanç elde edenler için vergi mükellefiyeti, yapılan faaliyetin kapsamına ve kazancın boyutuna göre değişir. Gerçek usule tabi çiftçiler gelir vergisi mükellefi olurken, stopaj yoluyla vergilendirilen çiftçiler mükellef sayılmazlar. Ancak her iki durumda da kazanç zirai kazanç olarak kabul edilir ve ilgili vergi kurallarına tabidir.
Vergi mükellefiyeti durumu, aynı zamanda çiftçilerin muhasebe kayıtları ve beyan yükümlülüklerini de etkiler.
Küçük Çiftçi Muaflığı
Küçük ölçekli üretim yapan çiftçiler için gelir vergisi yönünden bazı muafiyetler söz konusudur. Belirli bir gelir sınırının altında kalan ve stopaj usulüne tabi olan çiftçiler, beyanname vermek zorunda değildir. Bu uygulama, kırsal kalkınmayı desteklemek ve küçük üreticinin üzerindeki vergi yükünü azaltmak amacıyla geliştirilmiştir. Küçük çiftçi muafiyeti, tarım sektöründe kayıtlılığı artıran önemli bir uygulamadır.
Zirai Kazançlarda İstisnalar ve İndirimler
Zirai kazanç elde eden bazı mükellefler, belirli koşullarda gelir vergisinden istisna edilebilir ya da vergi matrahını azaltacak gider kalemlerinden yararlanabilir. Bu istisnalar arasında bazı ürün türlerine, doğal afet durumlarına veya teşvikli bölgelere yönelik özel uygulamalar yer alabilir. Ayrıca üreticiye ait bazı yatırım ve üretim giderleri vergiden indirilebilir.
Zirai Kazançlarda Gider Yazılabilecek Kalemler
Gerçek usule tabi çiftçiler, üretimle doğrudan ilgili giderleri vergi matrahından düşebilir. Bu giderler arasında tohum, gübre, yem, mazot, işçilik, bakım onarım giderleri gibi kalemler yer alır.
Ayrıca tarımsal makinelerin amortismanları, kredi faizleri ve sigorta ödemeleri de gider olarak yazılabilir. Böylece zirai kazanç üzerinden ödenecek vergi tutarı azaltılabilir.
Zirai Kazançların Beyanı ve Vergilendirilmesi
Gerçek usulde vergilendirilen üreticiler, her yıl mart ayı içinde gelirlerini beyan etmek zorundadır. Bu beyan, üreticinin yıl içinde elde ettiği zirai kazanç ve yaptığı giderlerin toplamı üzerinden hesaplanır. Stopaj usulünde ise alıcı tarafından kesilen vergi, doğrudan devlete aktarılır ve üretici adına beyan gerçekleşmiş olur.
Beyan sürecinde dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlar, belgelerin eksiksiz sunulması ve gelir-gider dengesinin doğru hesaplanmasıdır.
Zirai Ürünlerde KDV Oranları ve Uygulamaları
Tarımsal ürünlerin satışında Katma Değer Vergisi (KDV) uygulamaları ürün türüne göre farklılık gösterir. Çoğu zirai ürün, yüzde 1 KDV oranına tabi tutulurken; işlenmiş ya da paketlenmiş ürünlerde bu oran yüzde 8 veya yüzde 20 olabilir. Üretici, ürününü doğrudan son kullanıcıya değil de bir tüccara ya da işletmeye satıyorsa KDV uygulaması çoğunlukla alıcı tarafından gerçekleştirilir.
Zirai Kazançlarda Stopaj Oranları
Zirai kazanç üzerinden uygulanan stopaj oranları, ürün gruplarına göre farklılık gösterir. Bu oranlar, devletin vergi tahsilatını düzenli ve sistematik bir şekilde gerçekleştirmesine olanak tanır. Örneğin yaş meyve ve sebze için belirlenen oran ile buğday ya da pamuk gibi ürünler için belirlenen stopaj oranı aynı değildir.
Ürün Gruplarına Göre Stopaj Oranları
Her zirai ürün, gelir vergisi stopajı açısından farklı bir dilimde değerlendirilir. Örneğin hayvansal ürünlerde yüzde 2, buğday, arpa gibi hububat ürünlerinde yüzde 4 stopaj uygulanabilirken; çay, fındık gibi bazı ürünlerde bu oran yüzde 1 olabilir. Bu oranlar Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından dönemsel olarak güncellenir. Çiftçilerin, ürün satışı yapmadan önce hangi orana tabi olduklarını bilmeleri, kesinti sonrası net gelirlerini doğru hesaplamaları açısından önemlidir.
Paraşüt ile elektronik faturaya geçtiğinizde, internetin olduğu her yerden finansal bilgilerinize erişebileceğiniz, gelir gider takibi, çalışan masrafı takibi yapabileceğiniz ve cep telefonunuzdan kolayca e-fatura ve e-arşiv fatura gönderebileceğiniz bir ön muhasebe programınız da olur.
Paraşüt'ü incelemek ve e-fatura ve e-arşiv ihtiyaçlarınızı kolayca karşılamak isterseniz, tek yapmanız gereken 14 günlük deneme sürenizi başlatmak.
Detaylı yasal uyarılar için lütfen buraya tıklayınız.
İlgili İçerikler
Yeni Bloglardan Haberdar Ol
Paraşüt e-bültene abone olun. Bu sayede yeni içerikleri kaçırmayın.
Sizi haberdar edelim.
Blog bülten aboneliği kapsamında işlenecek kişisel verileriniz ile ilgili detaylı bilgiye Aydınlatma Metnini okudum.
Tarafıma blog bültenlerinin gönderilebilmesi için Açık Rıza Metni kapsamında, e-posta adresimin yurt dışına aktarılmasına onay veriyorum.
Ticari elektronik ileti gönderimi için Açık Rıza Metni kapsamında, e-posta adresimin yurt dışına aktarılmasına onay veriyorum.
En Çok Okunanlar

e-Dönüşüm Uygulamaları
e-Faturada özel entegratör değişikliği nasıl yapılır?
Halihazırda kullandığınız özel entegratörde çeşitli sebeplerle değişikliğe gitmek isteyebilir ve başka bir özel entegratör ile çalışmak isteyebilirsiniz. Bu durumda ne yapmanız gerektiğini biliyor musunuz?

e-Dönüşüm Uygulamaları
10 soruda fatura hakkında her şey!
Fatura kesmek profesyonel hayatın en temel unsurlarından biri. Verdiğiniz hizmet karşılığında fatura kesmek, kestiğiniz faturaların takibini yapmak ve arşivlemek emin adımlarla büyümek isteyen her KOBİ'nin yapması gereken işlerdir. Peki fatura keserken nelere dikkat etmeli? Fatura üzerinde hangi bilgiler bulunmalı?

e-Dönüşüm Uygulamaları
2025 yılı e-SMM zorunluluğu
E-SMM'ye zorunlu geçiş nedir? 2025 yılında kimlerin e-SMM kullanması gerekecek? Ayrıntıları yeni blog yazımızda.

e-Dönüşüm Uygulamaları
2025 yılında e-arşiv ve e-fatura zorunluluğu nasıl değişti?
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yeni yayınlanan 535 numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ile elektronik belgelerin kullanımı ve denetiminde önemli değişikliklere gidildi. Peki ilgili tebliğ e-fatura ve e-arşiv kullanımını nasıl etkileyecek?
En Çok Okunanlar