02.07.2025
11 Dakikalık Okuma Süresi
Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler

Paraşüt
İçerik Yazarları
Çoğu şirket sahibi için neleri şirket gideri gösterebileceği neleri gösteremeyeceği kafa karıştırıcı bir unsurdur. Bu yazımızda kanunen kabul edilmeyen giderleri (KKEG) yani vergi matrahınızın tespitinde kazançtan indiremeyeceğiniz giderleri bulabilirsiniz.
İş dünyasında giderler, şirketlerin mali tablolarını ve vergi yükümlülüklerini doğrudan etkiler. Ancak her harcama, vergiden düşülebilir gider olarak kabul edilmez. İşte tam bu noktada “kanunen kabul edilmeyen giderler” yani KKEG devreye girer. KKEG, vergi kanunları gereği mali kazançtan indirimi mümkün olmayan, dolayısıyla vergilendirilebilir kazancı artıran harcamaları ifade eder. Muhasebe ve vergi uygulamalarında doğru sınıflandırılması ve kayıt altına alınması büyük önem taşır.
Peki, KKEG nedir, hangi giderler bu kapsamda değerlendirilir, ve muhasebe kaydı nasıl yapılır? Bu yazıda, KKEG kavramını tüm detaylarıyla, hesap kodlarından vergi mevzuatına kadar kapsamlı biçimde ele alıyoruz.
Kanunen Kabul Edilmeyen Gider (KKEG) nedir?
Vergi mevzuatında sıkça karşılaşılan kavramlardan biri olan KKEG, yani kanunen kabul edilmeyen giderler, işletmelerin yaptığı ancak yasal olarak vergi matrahından indirilemeyen harcamaları ifade eder.
Kısacası, “KKEG nedir?” sorusuna verilebilecek en basit cevap; muhasebe kayıtlarında yer alsa da, vergi hesabında kazancı azaltmak için dikkate alınmayan giderlerdir. Bu kavram, doğru vergi beyanı yapabilmek için önemli bir yere sahiptir. İşletmelerin “KKEG ne demek?” sorusunun yanıtını iyi anlaması, hem cezai riskleri azaltır hem de doğru mali planlama yapmalarını sağlar.
Kanunen kabul edilmeyen giderler hangileridir?
Vergi kanunlarında kanunen kabul edilmeyen giderler, hem genel hem de özel hükümlerle açıkça tanımlanmıştır. Bu giderler arasında özel araçların işletme dışı kullanımıyla ilgili masraflar, ceza ve faiz ödemeleri, kurum ortaklarına ait harcamalar, yasaklanmış bağışlar ve belirli faiz giderleri gibi kalemler yer alır.
Güncel kanunen kabul edilmeyen giderler listesi, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nda detaylı şekilde belirtilmiştir. Her gider kalemi için ilgili kanunen kabul edilmeyen giderler kodu kullanılarak muhasebeleştirme yapılır. Doğru sınıflandırma ve kayıt, vergi incelemelerinde riskleri azaltır.
Kanunen kabul edilmeyen giderler hangi kanunda belirlenmiştir?
Kanunen kabul edilmeyen giderler, başta 213 sayılı Vergi Usul Kanunu olmak üzere, Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler, hangi giderlerin kazançtan indirilemeyeceğini ve hangi şartlarda KKEG kapsamına alınacağını belirler.
Bu başlık altında yapılan harcamaların doğru yasal zemine oturtulması, mükelleflerin yasal sorumluluklarını yerine getirebilmesi açısından önem taşır.
Gelir vergisi mükellefleri:
Gelir vergisi mükellefleri, ticari kazançlarını hesaplarken 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun değerlemeye ilişkin hükümleri ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. ve 41. maddelerine uymak zorundadır. 40. madde “indirilebilecek giderler”i tanımlarken, 41. madde hangi harcamaların kanunen kabul edilmeyen giderler kapsamında değerlendirileceğini belirtir. Özellikle şahıs şirketleri ve serbest meslek erbabı bu düzenlemelere göre işlem yapmakla yükümlüdür.
Kurumlar vergisi mükellefleri:
Kurumlar vergisi mükellefleri , yani anonim ve limited şirketler, kurum kazancını tespit ederken yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere ek olarak Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. ve 11. maddelerini dikkate almak zorundadır.
10. madde indirilebilecek bazı özel giderleri sıralarken, 11. madde ise doğrudan kanunen kabul edilmeyen giderler listesini tanımlar. Örneğin, temsil ve ağırlama giderleri veya örtülü kazanç dağıtımı kapsamındaki bazı harcamalar bu gruba dahil edilir.
Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre KKEG nelerdir?
Kurumlar Vergisi Kanunu, vergi matrahının doğru tespiti amacıyla bazı giderleri kanunen kabul etmez. Bu giderler, şirket kayıtlarında yer alsa bile vergi hesaplamasında indirim konusu yapılamaz. İşte Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre kanunen kabul edilmeyen giderler:
Gelir Vergisi Kanunu’na göre KKEG nelerdir?
Gelir Vergisi Kanunu, işletme sahibi gerçek kişilerin özel harcamalarını ticari giderlerden ayırmak amacıyla detaylı bir KKEG listesi sunar. Gelir vergisi beyannamesi kanunen kabul edilmeyen giderler kapsamında şu kalemler yer alır:
Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu’da kabul edilmeyen başka giderler nelerdir?
Her iki vergi kanununda da ortak olarak kabul edilmeyen bazı giderler mevcuttur. Bunlar kamusal sorumluluğun ihlali, kişisel kullanım veya vergiye tabi kazancı gerçek dışı şekilde azaltma amacı taşıyan harcamalardır. Örneğin:
Bu ortak liste, hangi giderlerin hem gelir vergisi beyannamesi hem de kurumlar vergisi matrahı açısından dikkate alınmayacağını netleştirir.
Bir giderin kanunen indirim olarak kabul edilebilmesi neye bağlıdır?
Bir giderin vergiden indirilebilmesi, yani giderlerin vergiden düşülmesi iki kritere dayanır:
- Giderin, ticari kazancın elde edilmesi ve sürdürülmesiyle doğrudan ilgili olması,
- Bu giderin, Vergi Usul Kanunu’nda (VUK) öngörülen şekilde belgelendirilmesi.
İşletme sahibi, ticari faaliyetleri sırasında yaptığı her harcamayı otomatik olarak vergi matrahından düşemez. Örneğin, kişisel harcamalar, fatura ya da benzeri geçerli belgeyle desteklenmeyen giderler ve ticari kazançla ilgisi olmayan kalemler indirim dışı kalır.
“Giderler vergiden nasıl düşülür?” sorusunun yanıtı yalnızca mevzuatla değil, aynı zamanda harcamaların ne kadar doğru şekilde kaydedildiğiyle de ilgilidir. Giderlerin organize biçimde yönetilmesi, bu ayrımı daha kolay yapmanızı sağlar.
Paraşüt gibi dijital platformlar, kimin için ne kadar ödeme yaptığınızı görmenizi, tüm giderlerinizi kategori bazında takip etmenizi ve en çok nereye harcadığınızı analiz ederek stratejik kararlar almanızı mümkün kılar. Böylece, hem mali kontrol sağlanır hem de giderlerin kanunen indirilebilir nitelikte olup olmadığı daha rahat denetlenebilir.
Vergi hukukunun genel ilkelerine aykırılık dolayısıyla gider kabul edilmeyen ödemeler
Bir giderin kanunen kabul edilip edilmemesi sadece teknik mevzuata değil, aynı zamanda vergi hukukunun temel ilkelerine de bağlıdır. Aşağıdaki türdeki harcamalar, bu ilkelere aykırı oldukları için kanunen kabul edilmeyen gider sayılır:
Bu tür giderler, sadece vergi matrahını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda mükellefi incelemeye açık hale getirerek, ceza riski doğurabilir.
Gelir Vergisi Kanunu’nda kabul edilmeyen giderler hangileridir?
Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre kabul edilmeyen giderler nelerdir?
Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu’da yukarıdakiler dışında kabul edilmeyen başka giderler nelerdir?
Vergi Hukukunun Genel İlkelerine Aykırılık Dolayısıyla Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler
Diğer Yasa Hükümleri Dolayısıyla Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler
Enflasyon Düzeltmesinde KKEG, istisnalar ve geçmiş yıl mali zararları
Enflasyon muhasebesi uygulamaları, işletmelerin mali tablolarını daha gerçekçi bir şekilde yansıtmasını sağlarken, Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler ile geçmiş yıl mali zararları bu süreçte dikkatle ele alınması gereken başlıklardır. Çünkü bu kalemlerin enflasyon düzeltmesine dahil edilip edilmeyeceği, doğrudan vergi matrahı üzerinde etkili olur.
Örneğin, geçmiş yıl giderleri KKEG kapsamında değerlendiriliyorsa, bu giderlerin enflasyon düzeltmesine tabi tutulması mümkün değildir. Aynı şekilde, daha önce kanunen kabul edilmemiş bir gider, düzeltme yoluyla indirime konu yapılamaz. Bu nedenle işletmelerin, geçmiş dönem verilerini incelerken KKEG niteliğindeki giderleri net şekilde ayırması büyük önem taşır.
Enflasyon düzeltmesi yapılan yıllarda, istisnalar ve zarar mahsubu gibi unsurların nasıl uygulanacağı da önemli hale gelir. Mali zararların mahsubu mümkün olsa da KKEG kapsamındaki kalemlerin düzeltme sonrası beyana etkisi sınırlıdır. Dolayısıyla şirketlerin bu süreçte Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümleri doğrultusunda dikkatli analiz yapması gerekir.
Vergi Usul Kanunu KKEG’ler, istisnalar ve geçmiş yıl mali zararları için ne diyor?
Vergi Usul Kanunu (VUK), Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler konusunda net hükümler sunar. Bu kapsamda VUK’a göre, giderin indirilebilmesi için hem işletme faaliyetiyle doğrudan ilişkili olması hem de usulüne uygun şekilde belgelendirilmesi şarttır. Aksi halde, söz konusu gider KKEG olarak değerlendirilir ve mali tablolarda vergi matrahından düşülemez.
Enflasyon düzeltmesi sırasında da aynı prensip geçerlidir. KKEG niteliğindeki giderler, ne geçmiş yıl mali zararlarıyla mahsup edilebilir ne de enflasyon düzeltmesine dahil edilebilir. Geçmiş yıl zararlarının KKEG içermemesi gerekir; aksi halde mahsuba konu edilmesi doğru değildir.
Ayrıca, istisna kapsamında elde edilen gelirlerle ilgili yapılan giderlerin de KKEG olarak değerlendirilme ihtimali bulunduğundan, bu giderlerin de dikkatle sınıflandırılması gerekir.
Özellikle geçmiş yıl zararlarıyla çalışırken, bu zararların hangi gelir türlerinden kaynaklandığı ve hangi giderlerle ilişkilendirildiği net olarak belirtilmelidir. Aksi halde, hatalı beyan veya gereksiz vergi yükü gibi durumlarla karşılaşmak mümkündür.
KKEG Muhasebe Kaydı Nasıl Yapılır?
Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler, vergisel açıdan indirime konu edilemeyen ancak muhasebe kayıtlarında yer alması gereken giderlerdir. Bu tür giderlerin, işletme kayıtlarında doğru şekilde gösterilmesi gerekir. Aksi halde hem vergi beyanlarında hata yapılabilir hem de mali tabloların gerçekliği zedelenebilir. Bu nedenle KKEG muhasebe kaydı, önemli bir süreçtir.
KKEG muhasebe kaydında giderin niteliği ve işletme faaliyetleriyle ilişkisi dikkate alınmalıdır. Ticari faaliyetle doğrudan bağlantılı giderler (örneğin personel maaşları, araç giderleri) ilgili ana gider hesaplarında izlenir; ancak bu giderlerin kanunen kabul edilmeyen kısmı, vergi matrahı hesaplamasında ayrıca dikkate alınmak üzere nazım hesaplar (örneğin 950 - 951 hesapları) kullanılarak takip edilir.
Öte yandan, ticari faaliyetle doğrudan ilişkili olmayan ve olağandışı niteliğe sahip kanunen kabul edilmeyen giderler genellikle 689 - Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar hesabında izlenir. Yani kanunen kabul edilmeyen giderler hesap kodu çoğunlukla 689’dur. Bu hesap altında gider türlerine göre alt hesaplar oluşturularak kayıt yapılabilir. Örneğin:
Bu sınıflandırma, gider türlerinin takip edilmesini kolaylaştırır ve yıl sonunda yapılacak vergi uyarlamalarının daha düzenli yapılmasına olanak tanır.
Sıkça Sorulan Sorular
Detaylı yasal uyarılar için lütfen buraya tıklayınız.
İlgili İçerikler
Yeni Bloglardan Haberdar Ol
Paraşüt e-bültene abone olun. Bu sayede yeni içerikleri kaçırmayın.
Sizi haberdar edelim.
Blog bülten aboneliği kapsamında işlenecek kişisel verileriniz ile ilgili detaylı bilgiye Aydınlatma Metnini okudum.
Tarafıma blog bültenlerinin gönderilebilmesi için Açık Rıza Metni kapsamında, e-posta adresimin yurt dışına aktarılmasına onay veriyorum.
Ticari elektronik ileti gönderimi için Açık Rıza Metni kapsamında, e-posta adresimin yurt dışına aktarılmasına onay veriyorum.
En Çok Okunanlar

e-Dönüşüm Uygulamaları
e-Faturada özel entegratör değişikliği nasıl yapılır?
Halihazırda kullandığınız özel entegratörde çeşitli sebeplerle değişikliğe gitmek isteyebilir ve başka bir özel entegratör ile çalışmak isteyebilirsiniz. Bu durumda ne yapmanız gerektiğini biliyor musunuz?

e-Dönüşüm Uygulamaları
10 soruda fatura hakkında her şey!
Fatura kesmek profesyonel hayatın en temel unsurlarından biri. Verdiğiniz hizmet karşılığında fatura kesmek, kestiğiniz faturaların takibini yapmak ve arşivlemek emin adımlarla büyümek isteyen her KOBİ'nin yapması gereken işlerdir. Peki fatura keserken nelere dikkat etmeli? Fatura üzerinde hangi bilgiler bulunmalı?

e-Dönüşüm Uygulamaları
2025 yılı e-SMM zorunluluğu
E-SMM'ye zorunlu geçiş nedir? 2025 yılında kimlerin e-SMM kullanması gerekecek? Ayrıntıları yeni blog yazımızda.

e-Dönüşüm Uygulamaları
2025 yılında e-arşiv ve e-fatura zorunluluğu nasıl değişti?
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yeni yayınlanan 535 numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ile elektronik belgelerin kullanımı ve denetiminde önemli değişikliklere gidildi. Peki ilgili tebliğ e-fatura ve e-arşiv kullanımını nasıl etkileyecek?
En Çok Okunanlar